Güney plantasyonunda bir köle olan Minty’nin zihninde parıltılar ve görüntüler geçmektedir. Kendi sahibi tarafından aldığı bir kafa travması sonucu aklında canlanmaya başlayan görüntülerin, geleceğin parıltılarının Tanrı’dan gelen mesajlar olduğuna inanmaya başlar. Bir gün özgür bir adam olan kocası John Tubman ona iyi haberler vermek için gelir. Bir avukattan, Harriet'in annesinin serbest bırakılması gerektiğini ve bu nedenle çocuklarının da özgür olduğunu söyleyen mektup almışlardır. Ancak plantasyonun sahibi Bay Brodess’e bu mektubu göstermek için gittiklerinde umdukları gibi bir tepki bulamazlar ve Bay Brodess mektubu parçalayarak isteklerini acımasızca reddeder. Minty ise bu olay karşısında Bay Brodess’in kısa zamanda ölmesi için acı acı dua etmeye başlar. Ancak Minty ile büyüyen Bay Brodess’in oğlu, Minty’in bu öfke ve acı dolu dualarını duyunca, onu ailesini ve kocasını tekrar göremeyeceği bir yer olan “downriver”a satmaya karar verir. Film, gerçek bir hayat hikayesine dayanarak Harriet Tubman’ın kölelikten kaçıp, inatla ve cesurca yüzlerce kölenin özgürlüğü için savaşma sürecini konu almaktadır.