Babası V. George'un vefatının ardından ve ağabeyi Edward'ın Amerikalı Wallis Simpson ile olan skandal aşkı nedeniyle tahttan feragat etmesi üzerine, Bertie, yani Kral VI. George olarak da bilinen Albert, krallık görevini istemeyerek üstlenir. Çocukluğundan beri kekemelik ile mücadele eden Bertie için bu durum, yapması gereken resmi konuşmalar nedeniyle büyük bir korku kaynağıdır. Zira bir kralın halkı karşısında akıcı ve etkili bir şekilde konuşabilmesi beklenmektedir. Bu zor zamanlarda, eşi Elizabeth'in desteğiyle bir çıkış yolu arar ve karşısına çıkan Avustralyalı konuşma terapisti Lionel Logue olur.

Lionel, geleneksel kraliyet kurallarını hiçe sayan sıradışı yöntemleriyle bilinir. Başlangıçta Bertie ve Lionel arasındaki ilişki oldukça gerilimli başlasa da, Lionel'in yöntemleri zamanla Bertie'nin kekemeliğini kontrol altına almasına ve kendine olan güvenini yeniden kazanmasına yardımcı olur. İkilinin bu zorlu süreçte kurduğu dostluk, Bertie'nin kral olarak halkının karşısına çıkmasını ve zor zamanlarda liderlik yapmasını sağlar. Film, sıradan bir insanın olağanüstü bir göreve çıkışını ve bu süreçte karşılaştığı kişisel engelleri aşmasını etkileyici bir şekilde anlatıyor. Bertie'nin içsel yolculuğu, herkesin zorluklar karşısında nasıl güçlenebileceğine dair umut verici bir örnek teşkil ediyor. Bu dramatik ve ilham verici hikaye, tarihi bir figürün nadiren görülen kişisel mücadelesine ışık tutuyor.