1969 yılının sıcak Ağustos günlerinden birinde genç, aforoz edilmiş bir seminaryan olan Ike "Vikar" Jerome, Los Angeles'a ayak basar. Tam da bu günde, Charles Manson liderliğindeki-psikopat bir 'hippi' aile, beş korkunç cinayete imza atar. Hikayemiz, Jerome'un bu karmaşa ve çılgınlığın tam merkezine düşmesi ve şehrin kendine has dinamiklerine ayak uydurma çabaları etrafında şekillenir. Hippi kültürünün, suçun, sanatın ve sinemanın iç içe geçtiği bu dönem, Jerome'un hayatında unutamayacağı bir dönemeç olacaktır. Çünkü Jerome bir yandan Los Angeles'ın bu çılgın atmosferine alışmaya çalışırken, bir yandan da Charles Manson gibi sıradışı bir karakterin gölgesinde yaşamaya başlar. Kendisine sunulan fırsatları akıllıca değerlendiremezse, karmaşık ve tuhaf bu dünyada kolayca kaybolabilir. 'Vikar' figürü üzerinden 1960'lar Los Angeles'ını, Hollywood'un altın çağını ve bu dönemin getirdiği çılgınlığı, seyirciye aktaran film, görkemli sinematografisi ve özgün kurgusuyla dikkat çekiyor. Özellikle Charles Manson ve 'hippi' kavramlarının işlendiği bu film, dönemini anlamak ve o dönemin sosyolojik atmosferini kavramak için mükemmel bir başvuru noktasıdır. Bu anlamda, filmi bir dönem filmi olmasının ötesinde, psikolojik ve sosyolojik bir döküman olarak da değerlendirebiliriz.