Georg'un işini kaybettiğinde, bu durumu genç eşi Johanna'dan saklar. Johanna, Georg ile bir çocuk sahibi olmayı planlamaktadır ve bu nedenle Georg'un ortaya çıkan maddi sıkıntıları, çiftin geleceği için büyük bir problem oluşturur. Ancak Georg, bu problemlerin üstesinden gelmek için farklı bir yol seçer. Eski patronuna karşı bir intikam kampanyası başlatır. Bu süreçte, patronunu mahvetmek ve eski yaşamına dair her şeyi yok etmekten daha fazlasını yapmaya karar verir. İşten çıkarıldığı lunaparkta, eski bir roller coaster'ı renovasyon fikri ona cazip gelir. Georg'un amacı roller coaster'ı yenilemek değil, eski hayatına ve yaşadığı haksızlıklara dair bir sembol yaratmaktır. Bu eylemi, patronuna ve diğerlerine gücünün ve kararlılığının bir göstergesidir. Bu süreç, Georg'un aynı zamanda kendisiyle de yüzleşmesini sağlar. Hayatındaki değişimlere nasıl adapte olacağını ve yeni bir başlangıç yapmayı öğrenir. Georg'un hikayesi, kayıpların ardından bile hayatın devam ettiğini ve bireyin gücünün, karşılaştığı zorlukları aşma potansiyelini taşıdığını bizlere hatırlatır. Bu film, izleyicinin duygusal bir yolculuğa çıkmasını sağlar. Geçmişin acılarından ve geleceğin belirsizliğinden geçerken, hayal kırıklıkları, hedefler ve kişisel dönüşüm üzerine yoğun bir şekilde düşündürür. Bu, izleyicinin hayatın karmaşık gerçekleriyle yüzleşmesini sağlar. Böylece, film, hem duygusal hem de düşünsel bir deneyim sunar.