Yeni taşındığı bir kasabaya yerleşen sekiz yaşındaki Meral adlı tatlı bir kız çocuğunun öyküsünü konu alan bu film, sevgi ve dostluk üzerine oldukça dokunaklı bir hikâye sunuyor. Meral’in yeni hayatına adaptasyon sürecinde yaşadığı zorluklar, onun karakterinin güçlülüğü ve ısrarcılığını gözler önüne seriyor. Yeni yerleştikleri kasabada bir okula kayıt olan Meral, burada arkadaş edinmek ve kendini kabul ettirmek için çabalıyor. Ancak okuldaki diğer çocuklarla kaynaşmak hiç de kolay olmuyor ve bu durum, Meral'i sonbahar okul kampına kadar yeni arkadaşlar edinme hedefine ulaşma konusunda zorluyor. Meral hem yeni bir kasabaya hem de yeni bir okula adapte olmaya çalışırken bir yandan da yalnızlıkla mücadele etmekte. Evde kendini yalnız hissettiği bir anda, yeni odasında yaşayan küçük bir fareyle arkadaş oluyor. Bu fareye kendi ismini koyarak, içinde bulunduğu yabancı ve belirsiz durumda bir dost edinmenin rahatlığını yaşıyor. Bu sevimli fare, Meral'in hem en yakın dostu hem de her zaman yanında olan sadık bir sırdaşı olur. İkili, birlikte geçirdikleri zaman içinde birbirlerine güveni ve içten dostluğu öğrenirler. Bu duygusal bağ, Meral'e cesaret verir ve onun yeni bir hayata adım atmasında etkili olur. Gittiği yeni okulda arkadaş bulma konusunda umudunu hiçbir zaman kaybetmeyen Meral'in hikâyesi izleyiciye dostluğun ve sevginin gücünü hatırlatıyor. Genel olarak, bu film hem küçükler hem de büyükler için duygusal, geliştiren ve eğlenceli bir seyirlik sunuyor. Yeni bir kasabaya taşınmanın ve bu süre zarfında arkadaş edinme zorluklarının, bir fare ile kurulan ilginç dostluğun aracılığıyla anlatılması filmi izlemeye değer kılıyor. Belki de en önemlisi, bu film seyirciye hayatta her zaman umudun olduğunu ve gerçek dostluğun her yerde bulunabileceğini hatırlatıyor.