Küçük bir kasabanın sıradan bir işçisi olan John, kendisine Tanrı tarafından gönderildiğine inandığı şiddetli bir kasırga şeklinde vizyonlar görmeye başlar. Bu kasırga, her göründüğünde, ona hayatının yönünü ve yapması gerekenleri işaret etmekte, John'u manevi bir arayış içine sürüklemektedir. Kasaba sakinleri başlarda John'un iddialarına şüpheyle yaklaşırken, zamanla onun bu olağanüstü deneyimlerinin etkisi altına girmeye başlarlar. John, bu süreçte kendini ve kasaba halkını sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir dönüşüme de zorlar.

Gördüğü vizyonlar onu, kasabanın sakinleri arasında gizlenmiş çeşitli sorunları çözmeye ve insanları bir araya getirmeye teşvik eder. John'un yaşadıkları, kasabadaki herkesin hayatına dokunurken, izleyici de bu kasırgaların gerçek mi yoksa John'un zihninin bir ürünü mü olduğunu sorgulamaya başlar. Film, inanç, topluluk ve kişisel dönüşüm temalarını işlerken, izleyiciyi de bu gizemli ve dramatik hikayenin içine çekiyor. John'un gördüğü her yeni kasırga, hikayenin derinliklerine bir adım daha götürür, gerilimi artırır ve sonunda kasabanın kaderini tamamen değiştirecek bir noktaya taşır.