"Jenson vs Eveleth Mines" adı verilen Amerika'nın ilk büyük cinsel taciz davasının kurgusal bir anlatımını temel alan film, izleyiciye bir kadının nasıl bir dizi taciz ve istismara uğradığını ve bu durumdan nasıl galip çıktığını gösteriyor. Cinsel taciz, iş yerindeki kadınlar için büyük bir sorun olmaya devam ediyor ve bu film, problemi tüm çıplaklığıyla işaret ediyor. Film, bir madenci olarak çalışırken taciz ve istismarın çeşitli biçimlerine maruz kalan bir kadının başından geçenleri ele alıyor. Bu kadın, tacize uğradığı için 1984 yılında eveleth maden şirketine karşı davasını kazandı ve bu olay, Amerika'daki cinsel taciz hukukunun gelişmesine yardımcı oldu. Filmin ana karakteri, sürekli taciz ve baskılara rağmen, sessiz kalmayı reddediyor ve cinsel tacizle mücadele konusunda bir öncü oluyor. Bu tür bir hikayenin anlatılması, toplumumuzda cinsel tacizin ne kadar yaygın ve yıkıcı bir problem olduğunu vurgulamaktadır. Film, karakterin yaşadığı acıları ve mücadeleleri gerçekçi ve etkileyici bir şekilde gösteriyor. Aynı zamanda, bu tür durumların üstesinden gelmeyi başaran kadınların ne kadar güçlü olduklarını da gösteriyor. Onlar, tacize uğradıkları halde sessiz kalmayı reddeden ve adaleti sağlamak için mücadele eden gerçek kahramanlardır. Film, sadece izlemek için değil, aynı zamanda düşünmek ve bu tür durumların farkında olmak için de izlenmelidir. Cinsel tacizle mücadele etmek, toplumun her katmanında devam eden bir çaba gerektirir ve bu film, bu nedenle oldukça önemli ve anlamlıdır.