Bir aile efsanesi olan, beş kişilik bu aile, Büyükbaba ile geçirilecek olan 75. doğum gününde İskoçya'nın kırsalında, bir amcanın geniş arazisine doğru yola çıkıyor. Ancak bu eğlence dolu yolculuğun arkasında yatan gerçekler biraz karışık ve hüzünlü. Ailedeki anne ve baba ayrı yaşamaktadır ve üç çocuklarına bunu açıklamamışlardır. Umut ederler ki çocukları, bu durumu fark etmez ve dile getirmez. Üç çocuk, büyükbabalarını oldukça seviyor, onunla konuşmayı ve her şeyi yapmayı çok seviyorlar. Büyükbaba ise, çocuklarına karşı derin bir sevgi ve ilgi içinde. Fakat bu çocuklar eğer ayrılık durumunu öğrenirlerse ne olur? İşte bu sorunun cevabı, hem ailenin hem de izleyicinin merak konusu oluyor. Film, güçlü ve duygusal bir hikayeye sahip. Hikayenin kalbi, ailenin ve özellikle çocukların bu karmaşık durumu nasıl ele alacağı üzerine kurulu. Her ne kadar ayrılık konusu üzerine odaklanılsa da, film aynı zamanda aile bağları, sevgi ve sadakat üzerine derinlikli mesajlar veriyor. İskoçya'nın nefes kesen doğası ise filmin estetik izlenimini destekleyen bir başka unsur. Doğayla iç içe geçen hikaye, izleyicilere sadece dramatik bir aile hikayesi sunmamakla kalmıyor, aynı zamanda vizüel bir deneyim de yaşatıyor. Sonuç olarak, bu filmi izlerken karmaşık aile dinamikleri, ayrılık, büyük aile buluşmaları ve çocukların masumiyeti etrafında şekillenen bir hikayeye tanıklık edeceksiniz. Her sahnesiyle izleyicisini etkisi altına alan bu film, duygu dolu bir yolculuk vaat ediyor.