Finlandiya yapımı bu filmde, eski bir Rus özel ajanı olan Viktor Kärppä karakterine hayat veren Samuli Edelmann, izleyiciyi içine çeken bir performans sergiliyor. Geçmişi tarafından sürekli rahatsız edilen Kärppä, karakteri hakkında derinlikli bir yapı oluşturmak için aktörün yeteneklerini etkileyici bir şekilde kullanıyor. Atalarının ülkesi olan Finlandiya'ya yerleşme kararı alan Viktor, özel dedektiflik ve iş kolaylaştırıcı olarak hayatını sürdürmeye çalışıyor. Hem kişisel hem de profesyonel hayatın ince çizgisinde dengede durmayı başaran karakter, her ne kadar geçmişiyle yüzleşmeye çalışsa da bu onun peşini bırakmıyor. Bu durum, filmin olay örgüsüne ek bir dram elementi ekliyor. Samuli Edelmann'ın karakteri canlandırırken sergilediği duygusal yoğunluk, hikayeyi daha da güçlendiriyor ve izleyicinin empati kurmasını sağlıyor. Her sahnesinde, atalarının topraklarına uyum sağlama ve geçmişin gölgesinden kurtulma çabası içinde olan bir adamın hikayesi anlatılıyor. Edelmann'ın hüzünlü, ama bir o kadar da umutlu performansı, bu kırgın karakterin karmaşıklığını ve çaresizliğini başarıyla yansıtıyor. Katmanlı bir biçimde inşa edilen bu karakter, film boyunca izleyicinin ilgisini sürdürmeyi başarıyor. Özellikle Viktor Kärppä’nın geçmişini keşfettiği sahneler, karakterin ruh halini ve iç dünyasını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Bu bölümlerde, Edelmann'ın aktörlük becerileri adeta bir başrol oynayarak, izleyiciye hem görsel hem de duygusal bir şölen sunuyor. Sinema severlerin kaçırmaması gereken bir başyapıt olduğunu söyleyebilirim. Bu film, hem hikayesi hem de oyunculuklarıyla bizleri etkilemeyi başarıyor.