1973 yılında Stockholm'de gerçekleşen ve New Yorker dergisinde 'Stockholm Sendromu'nun kökenleri' olarak belgelenen absürt ancak gerçek bir banka soygunu ve rehine krizini temel alan bu film, izleyiciyi tarihin önemli olaylarından birine götürüyor. Bu yapıt, bir grup banka soyguncusunun, bir bankayı ele geçirdiği ve çalışanları rehin aldığı, ardından bir süre boyunca onları kontrol altında tuttuğu trajik olayları canlandırıyor. Bu süre zarfında, rehinelerin yaşadığı psikolojik ve duygusal durumları film üzerinden çok başarılı bir şekilde anlatıyor. Stockholm Sendromu denilen bu durum, rehinelerin zamanla kendilerini alıkoyan kişilere sempati duymaya başlamaları ve onlarla bağ kurmaları durumudur. Kendileriyle aynı dili konuşan, aynı kültürü paylaşan ve onların yaşamını tehlikeye atan bu kişilere bağlanan rehinelerin hikayesi, filmde mükemmel bir şekilde sunuluyor. Gerçek bir hikayeye dayanması, filmi daha da etkileyici hale getiriyor. 1973'teki bu olayın absürtlüğü ve sonuçları, insan psikolojisi üzerinde derin düşündürücü bir etkisi olan bir filme dönüştürülmüştür. Bu olayın New Yorker dergisinde belgelenmesi ve Stockholm Sendromu adının buradan gelmesi, filmi izlerken aklınızda bulundurmanız gereken bir diğer önemli ayrıntıdır. Bu film, unutulmaz bir biçimde, bir banka soygununun ve rehine krizinin ardındaki insan hikayesini ve psikolojik etkilerini anlatıyor.