Bir yerel polis memuru ve fazlasıyla hırslı bir sosyal hizmet uzmanı, kasaba etrafında kaybolan kişilere ilişkin ipuçlarını takip ettiklerinde, mide bulandırıcı keşifler yaparlar. Bu keşifler, kasabanın kasabı olduğu düşünülen bir kişinin işlediği bir domuz çiftliğinde yaşanır. Çiftlikte, kasaplık yaptığı düşünülen adamın aslında sadece hayvanları değil, belki de başka şeylerin de katliamını yaptığı ortaya çıkarılıyor.

İpuçlarını takip eden bu iki kişi, kasaba halkının sıradan bir kasap olarak bildiği bu adamın gerçek yüzünü ortaya çıkarırlar. Katliamların gerçekleştiği bu domuz çiftliği, insanların kaybolmasına dair tüm gizemi çözmekte anahtar bir rol oynar. Yasaların ve etiğin sınırlarını zorlayan bu kasap, kasabanın sakinlerinin hayatını bir kabusa dönüştürmüştür ve gerçeği ortaya çıkarma görevi bu yerel polis memuru ve sosyal hizmet uzmanına düşmüştür. Göründüğü kadarıyla, bu kasap sadece hayvanları değil, insanları da acımasızca öldürüyordu. Bu durum, kasabanın sakinlerini dehşete düşürürken, iki dedektifin bu çözülmeyen gizemi çözme konusunda daha da kararlı olmalarını sağlar.