Bir adam, travmatik bir beyin hasarı çekmektedir. Acı ve sıkıntı dolu bu dönemde, ruhani rehberi ve manevi yardımcısı olan papazdan beklenmedik bir talep gelir. Papaz, kilisede işlenen bir cinayeti örtbas etmesi için ona baskı yapmaktadır. Bu karmaşık ve ahlaki çizgileri zorlayan durumda, adamın ne yapacağı bilinmez. Papazın böylesine bir talepte bulunması, adamın kafasını daha da karıştırmaktadır. Bu isteği yerine getirirse, hem vicdani bir suç işlemiş olacak hem de hukuki anlamda büyük bir risk alacaktır. Fakat reddederse, manevi yol göstericisini yalnız bırakmış olacak ve kendi inançları ile çatışma içine girecektir. İçinden çıkılması zor bir ikilemle karşı karşıya olan bu adamın hikayesi, ahlaki değerler, kişisel inançlar ve hukuki sorumluluklar arasında bocalamanın hikayesidir.