Sarah, eşi Paul'a evliliklerinden çıkmak istediğini söyler ve sonraki gün ortadan kaybolur. Bu trajik olayın üzerinden bir yıl geçtikten sonra, eşini ve çocuklarının annesini kaybın acısını hala üzerinden atamayan Paul, çocuklarıyla birlikte yeniden bir hayat kurmak amacıyla çocukluk kasabasına döner. Tüm bunlar filmde çarpıcı bir hikayeye dönüştürülüyor. Sarah'ın yokluğu, Paul'un ve çocuklarının üzerinde derin ve kalıcı izler bırakıyor. Ancak zaman ilerledikçe, Paul, yaşadığı acıyı dönüştürmeyi ve çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlamayı başarıyor. Kasabanın tanıdık, ama bir o kadar da değişmiş manzaraları bu süreci hem daha da zorlaştırıyor, hem de iyileşme sürecine katkıda bulunuyor. Filmde ayrıca, Paul’un çocukluk kasabasına döndükten sonra, orada karşılaştığı tanıdık yüzler ve geçmişe dair anıları yeniden canlandırmasını izliyoruz. Sonsuz kaybı, acıyı ve sonrasındaki toparlanmayı anlatan film, insana dair direnme hikayelerine değiniyor. İlk başta yıkılan Paul, zamanla tekrar ayağa kalkmayı ve hayata tutunmayı başarıyor. Kısacası, Sarah'ın gizemli kayboluşu ve ardından ailenin hayatlarındaki büyük değişikliği başarıyla ve derin bir duygusal yoğunlukla anlatan bu film, izleyicisini derinden etkiliyor. Kendi içinde pek çok dramatik öğeyi barındıran bu yapım, acının, kaybın ve yeniden başlamanın hikayesini etkileyici bir dille izleyicisine sunuyor.