Bu, evlilik hakkında acı dolu, kötü seks ve karşılıklı aşk hakkındaki sancılı bir anlatı. Tıpkı hayatın gerçek yüzü gibi kimi zaman acı verici, kimi zaman ise tatlı anılarla dolu. Film, bize aşkla ve arzularla yüzleşmenin ne kadar karmaşık olabileceğini gösteriyor. Özellikle evliliklerin gündelik hayatına büyük bir dürüstlükle bakıyor ve çiftlerin sık sık yaşadığı cinsel problemleri hicivli bir dille ele alıyor. Kötü seks, evliliğin hemen hemen her yönünde bir kıvılcım kaynağı olabiliyor ve bu yüzden film, cinselliğin bir ilişkideki yerini, önemini ve tabularını masaya yatırıyor. Karşılıklı aşkın da her zaman düşünüldüğü gibi güllük gülistanlık olmadığını, bazen aşkın da acı verdiğini çok net bir şekilde anlatıyor. Acı dolu bu aşk hikâyesi, izleyiciyi de derin duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Bazen gerçek aşkın, en zorlu sınavların sonunda ortaya çıktığını gösteriyor. Sonuç olarak, film, acı, aşk ve evlilik üzerine derinlemesine bir sorgulama sunuyor. Aşk, tutku, cinsellik ve sadakat gibi evrensel temaları ele alarak, izleyicinin kendisini ve ilişkilerini sorgulamasına vesile oluyor. Çoğu zaman göz ardı edilen, ama aslında hayatın en önemli parçalarından olan bu konuları, cesurca ve dürüstçe ele alışı filmi etkileyici kılıyor. Bu nedenle, film sadece bir romantik drama değil, aynı zamanda bir aşk, cinsellik ve evlilik üzerine felsefi bir inceleme. İşte bu yüzden bu filmi izlemek, hayatın en çıplak gerçeklerine, acılarına ve zevklerine bir bakış atma fırsatı sunuyor.