Schubert hanedanının son torunu olan Olaf, beyaz perdede karşımıza çıkan oldukça çarpıcı bir karakter. Büyük ve etkileyici fikirlere sahip bu adamın hayatını anlatan film, onun karmaşık ve bir o kadar da dikkat çekici kişiliğini başarıyla yansıtıyor. Olaf, hayatını isteklerine ve düşlerine adamış bir insan. Ancak bu uğurda aşk hayatına pek de vakit ayıramıyor. Aşkla iş arasında kalan Olaf'ın hikayesi, tüm sinemaseverlerin ilgisini çekecek nitelikte. Ancak bir gün, babası tarafından çocuk sahibi olması gerektiği söyleniyor. Bu durum karşısında sarsılan Olaf'ın hayatında neler değişecek, merak konusu. Olaf'ın aşk hayatı, iş hayatı ve ailevi meseleleri arasında denge kurmaya çalıştığı bu film, izleyenlere hayatın karmaşıklığını ve zorluklarını çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Kendi dünyasındaki bu gelişmeleri izlerken, Olaf'ın düşlerini ve arzularını takip etmek, sinemaseverler için gerçekten unutulmaz bir deneyim olacak. Her ne kadar kendi hayatındaki önceliklerini belirlemekte zorlansa da, Olaf'ın hikayesi umudun ve azmin sembolü olarak sinemanın başarılı yapımlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Sonuç olarak, Schubert hanedanının son üyesi Olaf'ın hayat hikayesi, sinemaseverlere farklı bir deneyim yaşatacak bir film. Özellikle Olaf'ın karmaşık hayatını ve içinde bulunduğu zorlukları ele alan film, izleyenlere hem duygusal hem de düşündürücü bir deneyim sunuyor.