Son zamanlarda bir akıl hastanesinden salıverilen bir adam, zengin ebeveynlerinin ölümünün ardından büyük bir malikane miras bırakıyor. Film, adamın hayatına, bu malikane ile yeni bir başlangıç yapıp, geçmişi arkasında bırakmayı amaçladığı bu sürece odaklanıyor. Ancak hüzünlü ve gizemli malikaneyi keşfettikçe, rahatsız edici olaylar silsilesi başlıyor. Bu olaylar önce uysal bir şekilde başlasa da, zamanla tekinsiz ve korkutucu bir hava kazanmaya başlıyor. Adam, her geçen gün artan bu tuhaf olayları çözmeye çalışırken, malikanenin lanetli olduğuna inanmaya başlıyor. Bu durum onun zihninde daha önce hiç karşılaşmadığı sorunları açığa çıkarıyor ve izleyiciyi de bu psikolojik baskının altına alıyor. Şüphesiz ki bu yapım, izleyicinin zihninde gerilim ve merak uyandıran bir atmosfer yaratmayı başarıyor. Aynı zamanda film, paranoyak bir adamın akıl sağlığı ve gerçeklik arasındaki sıkı çizgiyi yansıtıyor. Bu çizginin belirsizliği, izleyenlerin tutkulu bir gerilim ve merak hissetmelerine neden oluyor. Gerek görsel efektler, gerekse hikayenin ilerleyişi ile sinema severlerin beklentilerini karşılayacak bir yapım olarak değerlendirilebilir.