Film, eşinin intiharı sonrasında hayatını yeniden bir araya getirmeye çalışan bir dulun hikayesini anlatıyor. Eşiyle yaşadığı bu derin kayıp sonrasında, yaşama dair her şey anlamını yitirir. Ancak hayatın acımasızlığı karşısında kendi iç dünyasında bir denge kurmak zorundadır. Bu süreçte onun en büyük destekçisi, hayatı yeniden keşfetmesine yardımcı olan kızıdır. Kızı, annesinin yokluğunu hissettiği her an, kendine bir hayali arkadaş edinir. Başlangıçta bu hayali arkadaş, onun için bir sığınak, bir teselli kaynağı olur. Bu duygu durumu film boyunca karmaşık bir hale bürünür. Kızının hayali arkadaşıyla kurduğu ilişki, babasının yas sürecinde yüzleşmesi gereken bir başka gerçek olur. Film, hem seyirciye hem de karakterlere, kayıplarla baş etme ve onları kabullenme konusunda derin bir bakış açısı sunuyor. Ayrıca, çocukların karmaşık duygusal dünyalarını ve bu dünyaların yetişkinlerin hayatlarına nasıl yansıdığını mükemmel bir biçimde irdeliyor. Tanıdık bir aile dramasının ötesine geçen film, hayali arkadaşlar ve yas süreci üzerinden duygusal bir yolculuğa çıkarıyor bizi. Dahası, varoluşsal sorunlara dair sorgulamalarla karakterlerin iç dünyalarını aydınlatıyor. Kendi hayatlarımızda karşılaştığımız trajedilerle yüzleşirken bize rehberlik eden bu film, izleyenlere unutulmaz bir deneyim sunuyor.