Fransız aktör ve yönetmen Guillaume Canet, genç bir meslektaşı tarafından Rock'n'Roll havasını kaybettiği ve artık filmlerini satamadığı şeklinde eleştirilir. Ancak Canet, bu eleştiriyi kabullenmek yerine, meslektaşını yanıltmayı hedefler. Bu süreçte, gerçek hayatın da sevgilisi olan başarılı Fransız aktris Marion Cotillard'ın da desteğini alıyor. Canet, bu kişisel krizini, kendi kariyerinin geleceğini ve bir aktör olarak itibarını koruma çabasını ekranlara taşıyor. Aynı zamanda Cotillard da, filmdeki karakterine gerçek yaşamındaki rolüyle benzer bir otantiklik kazandırıyor. İkilinin bu özdeşleşmesi, filmin gerçeklik hissini artırıyor ve seyirciye daha samimi bir deneyim sunuyor. Yıllarca Rock'n'Roll'un asi imajını taşıyan Canet'nin bu itibarını kaybettiği iddiasını çürütme çabası, filmin ana hikayesini oluşturuyor. Ancak Canet, kendisini doğrulamak ve yeniden parlak bir yıldız haline gelmek için sadece genç meslektaşının değil, aynı zamanda hayranlarının, eleştirmenlerin ve sektörün de inancını kazanmak zorundadır. Bu süreçte, Cotillard'ın ve diğer destekleyici karakterlerin rolü büyük. Genel olarak, bu film, yaşlanma, itibar ve sanatsal özgünlük üzerine derinlemesine bir bakış açısı sunuyor. Guillaume Canet ve Marion Cotillard'ın ikili dinamikleri ve kimlik arayışları, izleyiciye monotonlaşan bir aktörün kariyerini ne pahasına olursa olsun canlandırma çabasını sinematik bir keyifle sunuyor.