Erken yaşta dul kalan genç bir kadının iç huzurunu bulmak için verdiği mücadeleyi ele alan bu film, dram ve komediyi ustaca birleştiren bir eser. Filmin başkarakteri, evliliğinin henüz başında eşini kaybeden genç bir kadın. Ancak acısını dindirecek bir yası tutamıyor. Kendi duygularıyla başa çıkmakta zorlanırken, bir yandan da oldukça tuhaf akrabalarıyla uğraşıyor. İşler daha da karmaşık bir hale gelirken, ani ve şok edici bir keşif yapar: Merhum kocası hakkında bilinmeyen bir sırrı ortaya çıkarır.

Bu sırrın açığa çıkışı, genç kadının kendini yeniden keşfetmesine yol açar ve ona hayatı, aşkı, aile bağlarını ve özellikle yas sürecini yeniden değerlendirmesini sağlar. Kendine özgü akrabalarının her biri, hikayeye ayrı bir renk katıyor ve acının yanı sıra mizahi bir unsurlar da sunuyorlar.

Her ne kadar merkezinde bir kayıp olsa da, bu film yaşamın acılarını ve sevinçlerini, karmaşıklıklarını ve sıradanlıklarını bir arada sunuyor. Hayatın içinden bir hikaye anlatırken, aynı zamanda izleyicilere umut ve güçlü bir yaşam iradesi sunuyor. Kendini yeniden keşfetme ve ailenin desteğinin önemini vurgulayan bu hikaye, izleyicilerine hayatın her zaman beklenmedik sürprizlerle dolu olduğunu hatırlatıyor. Her yönüyle düşündürücü ve duygusal bir yolculuk sunan film, izleyenleri hem ağlatıyor, hem güldürüyor.