Genç Jeffrey Dahmer'ın lise hayatına uyum sağlamak için verdiği mücadele, oldukça sarsıcı ve etkileyici bir biçimde beyaz perdeye yansıtılmış. Filmin baş kahramanı olan Dahmer, birçok genç gibi kendi içinde sıkışıp kalmış, dış dünyaya uyum sağlama çabası içerisinde olan bir karakter. Film, genç Dahmer'ın bu süreçte yaşadığı zorlukları ve çatışmaları son derece başarılı bir şekilde gözler önüne seriyor. Dahmer'ın okul hayatı, tipik bir Amerikan lisesinde bulunan zorbalıklar, çevresel baskılar ve içine düştüğü yalnızlık hissi etrafında şekilleniyor. Bu karmaşık duygular içerisinde yüzen Dahmer'ın çarpık karakterinin yavaş yavaş ortaya çıktığını görmek hem heyecan verici hem de tüyler ürpertici. Filmin yönetmeni, genç bir seri katil olarak tarihe geçen Dahmer'ın psikolojisinin derinliklerine inmeyi başarıyor. Dahmer'ın iç dünyasının karmaşasını, çaresizliğini ve çırpınışlarını anlamamızı sağlayan çarpıcı sahnelerle karşılaşıyoruz. Dahmer'ın içinde bulunduğu durumu anlama çabamız, film boyunca artarak devam ediyor. Kısacası, genç Jeffrey Dahmer'ın lise hayatına dair bu film, hem kişisel bir gelişim öyküsü hem de korkunç bir karakterin doğuşunun hikayesi olarak karşımıza çıkıyor. İzlerken hem empati yapabileceğiniz bir gençlik hikayesi izliyorsunuz hem de gelecekteki bir seri katilin psikolojisinin temellerini atıyor. Sarsıcı, düşündürücü ve kesinlikle izlenmeye değer bir film.