"Kinky Boots" adlı bu film, atölyesinin iflas eşiğine geldiği bir dönemde, babasından miras kalan ayakkabı fabrikasını kurtarmak isteyen bir adamın hikayesini anlatıyor. İşlerin kötülemeye başlaması üzerine, başroldeki karakterimiz Charlie'nin fabrikayı kurtarmak için ürün yelpazesini çeşitlendirmesi gerekmektedir. Bu noktada, dikkat çekici bir yardımcı karakter olan Lola'nın sahneye çıkışını izleriz. Lola, neşeli, renkli bir kişilik ve parlak bir anlayışa sahip bir drag queen'dir ve Charlie'nin karşılaştığı bu soruna ilginç bir çözüm önerisi sunar. Fabrikasını kurtarmak için yeni ve yenilikçi fikirlere ihtiyaç duyan Charlie, Lola'nın teklifini kabul eder. Lola'nın kendi drag queen arkadaşları için yüksek topuklu ayakkabıları tasarlama fikri, Charlie'nin fabrikasını iflastan kurtarmak için mükemmel bir çözüm gibi görünmektedir. Bu kararın ardından başta geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağlı olan işçiler olmak üzere herkesin tepkisini çeken bu çılgın işbirliği, aslında fabrikayı bir can simidi gibi yeniden canlandırır. Bu film, iş birliğinin gücünü, farklılıkların birlikteliğin gücü ve yenilikçi düşüncenin değerini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Ayrıca, cinsiyet rolleri ve kimlik konuları da dahil olmak üzere bir dizi sosyal sorunu da ele alarak, popüler kültür içinde önemli bir yer tutuyor. "Kinky Boots" sadece bir ayakkabı fabrikasının hikayesi değil, aynı zamanda insan doğası, kabul ve sevgi hakkında güçlü bir hikaye. Film, farklılıklarımızı kucaklamayı ve birbirimizi olduğumuz gibi sevmeyi öğreten bir öykü anlatır.