Bir havaalanı genişletme projesi için bir hapishane boşaltılmak üzeredir. Yüzbaşı Jahed ve subayları, tüm tutukluları yeni tesislere transfer etmek için yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Ancak tek bir tutuklu eksik. Bu basit senaryo çizgisinden yola çıkarak, yönetmen ve senaristlerin bu hikayeyi nasıl işlediğine hayran kalıyoruz. Filmin ana temasını devreye sokan bu durumun üzerine inşa edilen birçok yan hikaye ve alt görev bulunuyor. Her bir tutuklunun hikayesi, tek eksik olan tutuklunun peşinde koşan Yüzbaşı Jahed’in hayatına farklı bir boyut ve derinlik katıyor. Filmin sürprizlerle dolu bu yapı taşı, seyircinin merakını sürekli canlı tutar. Kimi zaman gerilim dozu oldukça yüksek olurken, kimi zaman insana dair duygusal anların hüzünlü bir resmini çizer. Tüm bunlar, hikayeyi güçlü bir şekilde ilerletir ve izleyiciyi sahne sahne sürükler. Performansların yerinde oluşu, filmin etkileyiciliğini daha da artırıyor. Karakterlerin karmaşıklığı, konunun ele alınış biçimi ve kurgu hikayenin dinamiklerini zenginleştiriyor. Eksik olan bir tutuklunun hikayesini merkezine alarak çevresine birçok farklı hikayeyi dokuyan film, izleyiciye sıradan bir hapishane filminden çok daha fazlasını sunuyor. Yönetmenin işleyişi ve oyunculuk performanslarıyla birleşen senaryo, onu son derece etkileyici ve unutulmaz bir deneyime dönüştürüyor. Bu film, sadece bir hapishane hikayesi değil, aynı zamanda insanlık, adalet ve direniş üzerine düşündüren bir eser. Bir havaalanı genişletme projesi için bir hapishanenin boşaltılmasıyla başlayan hikaye, her bir karakterin yaşadığı drama, adalet arayışı ve insanlık halleri üzerinden izleyiciye farklı duygular yaşatmayı başarıyor. Kesinlikle izlenmeye değer bir yapım.