Polonya Film Festivali'nde "En İyi Film" dahil toplam 3 ödül ve Palm Springs Uluslararası Film Festivali'nde "En İyi İzleyici" ödülü dışında toplam 3 tane de adaylığı olan Bay Jones, ikinci dünya savaşı patlak vermek üzereyken bir gazeteciyi odak notkasına alıyor. 1933'te Gareth Jones (James Norton), Adolf Hitler ile yaptığı röportajla ün kazanmış, hırslı bir genç gazetecidir. Eski Başbakan Lloyd George (Kenneth Cranham) ile olan bağlantıları sayesinde, Birleşik Krallık'tan, Sovyetler Birliği'ne seyahat etmek için resmi izin alır. Jones, Stalin'le görüşmeye ve Sovyetler Birliği'nin ekonomik genişlemesi ve görünüşte başarılı beş yıllık kalkınma planı hakkında daha fazla bilgi edinmeyi amaçlar. Ancak tüm gazeteciler gibi vizesi Moskova ile sınırlıdır. Yine de trene atlar ve gayri resmi olarak Ukrayna'ya gider. Burada bulduğu şey boş köyler, açlıktan ölen insanlar, yamyamlık ve zorla toplanan tahıllar da dahil olmak üzere Holodomor'un söylendiği şekilde olmadığıdır. İngiltere'ye döndüğünde ise insanları hikayesine inanmaları için ikna etmek zorunda kalacaktır. Elbette bugüne kadar hepimiz Hitler'in zulmünü pek çok farklı yapımla beyaz perdede izledik. Ancak bu defa beyaz perdeye yansıyan Stalin'in komünizmi. Hem de bir gazetecinin gözünden. Film ayrıca medyanın neden dördüncü kuvvet olduğunu da gözler önüne seriyor. Herkese keyifli seyirler.