Bir büyükanne, kuşkulu niyetlere sahip yaramaz bir talip tarafından baştan çıkarıldığında, ailesi onun hayatını ve kendi miraslarını korumak için gizli bir plan yapar. Film bu ana hat üzerine kurulu; ancak basit bir hikayeyi, izleyicikleri derin bir etkileşime sokacak biçimde anlatıyor. Gururla bağımsızlığını koruyan ama aşka olan açlığı asla bitmeyen yaşlı bir kadının, hayatının bu son döneminde bile romantizm peşinde koşması, hikayenin hoş bir yanı. Ancak talibin ikiyüzlülüğü, aileyi endişeye sürüklüyor. Onlara düşen görev, sevdiklerini korumak ve miraslarını sahte talipten kurtarmak; ancak bu, düşündüklerinden çok daha karmaşık ve belki de tehlikeli bir durum haline geliyor. Filmde, aile bağları, yaşlılıkta aşk ve mal hırsının ne kadar uzağa gidebileceği gibi konular, izleyiciye çarpıcı bir biçimde sunuluyor. Bir yandan büyükanneyi masum bir aşk hikayesine sürükleyen tatlı romantizm, diğer yandan onu korumaya çalışan aile fertlerinin gösterdiği fedakarlık ve sevgi, hikayeyi daha da karmaşıklaştırıyor. İzleyici olarak, başkarakterin bu zor durumda ne yapacağını merakla beklerken, aynı zamanda kendimizi de böyle bir durumda ne yapardık diye sorguluyoruz. Bu film, aile değerlerinin, yaşlılıkta aşkın ve değerli mirasın çatışması etrafında dönen bir hikaye sunuyor ve her bir karakterin iç yüzünü titizlikle sergiliyor. Zaman zaman komik, zaman zaman dokunaklı sahnelerle dolu olan film, büyükanneyi koruma arzusu ve mirası koruma çabası arasında sıkışmış aileyi izlerken bizi güldürürken düşündürmeyi de başarıyor.