18. yüzyıl İngiltere'sinde geçen ve İrlandalı yönetmen Glenn McQuaid'in ilk uzun metrajlı çalışması olan bu korku-komedi türündeki film, mezar hırsızı Arthur Blake'in sıra dışı hikâyesini ele alıyor. Arthur Blake, genç ve yetenekli bir mezar hırsızıdır. Maceralarla dolu yaşamı, mezarlardan çaldığı cesetleri satarak geçimini sağlamaktadır. Ancak işler her zaman planladığı gibi gitmez. Bir gün yakalanır ve ölüm cezasına çarptırılır. İnfazdan önceki son gecesini hücresinde geçiren Arthur'a, Duffy isimli bir rahip eşlik eder. Bu gecede Duffy, Arthur'a hayatını anlatmaya başlar.

Arthur'un hayat hikâyesi, karanlık işler ve korkutucu karakterlerle doludur. Çaldığı bedenler arasında vampirlerin ve zombilerin de bulunduğu bu tehlikeli yaşam tarzı, onu hem zenginliklere hem de peş peşe gelen sorunlara sürükler. Film boyunca, Arthur'un yaptığı bu çarpıcı ve kimi zaman komik işler, seyirciye gerilim ve mizah dolu dakikalar yaşatır. Arthur'un hayatta kalma mücadelesi, esprili diyaloglar ve beklenmedik olay örgüsü ile süslenirken, izleyiciyi bu tuhaf dünyanın içine çekiyor.

Mezar Hırsızlarının Öyküsü, izleyiciye 18. yüzyıl İngiltere'sinin gizemli atmosferini, gotik unsurları ve tarihi mezarlık manzaralarını etkili bir şekilde yansıtan bir yapıt olarak öne çıkar. Glenn McQuaid'in yönetmenliğinde, korku ve komedinin dengeli bir karışımını sunan film, Arthur'un maceraları etrafında gelişen olayları merak uyandırıcı bir şekilde perdeye taşır. Arthur Blake ve yaşamı, izleyicilere hem tarihî bir döneme yolculuk yapma fırsatı sunar hem de macera dolu bir hikâyenin içine çeker.