Jim White, son işini bir futbol koçu olarak kaybettikten sonra ailesini başka bir yere taşıyor ve yeni okuluna ayak uydurmayı hedefliyor. Ancak, karşılaştığı tablo hiç te iç açıcı değil. Yedi hayal kırıklığı yaşayan öğrenciyle karşılaşan White, umudunu yitirmek yerine, onları bölgenin en iyi kros takımlarından birine dönüştürme görevine soyunuyor. Bu, ilk bakışta imkansız gibi görünen, aşılması gereken sayısız engelle dolu, ağır bir görev. White, her öğrencinin potansiyelini görebilen ve onları doğru yönlendirebilen bir koç olarak karşımıza çıkıyor. Hayal kırıklığına uğranmış bu gençleri hayata döndürmek ve onların gerçek yeteneklerini ortaya çıkarmak adına büyük çaba sarf ediyor. Film, takım ruhu, azmin zaferi, kişisel gelişim ve motivasyon gibi temasları başarılı bir şekilde işliyor. Bu sürecin sonunda, sadece bir takımı değil, aynı zamanda tüm okulu ve toplumu dönüştüren bir öğretmen ve koç portresi çiziyor. White'ın öyküsü, kararlılık, liderlik ve vizyon sahibi olmanın ne kadar önemli olduğunu bizlere gösteriyor. Her ne kadar White öncelikli olarak bir spor koçu olsa da, onun asıl başarısı, öğrencilerine hayat dersleri vermekte ve onları sadece sportif başarıya değil, genel anlamda daha iyi birer insan olmaya teşvik etmesidir.