Son derece yetenekli ve kariyer odaklı bir çiftin, kişisel duygularını profesyonel hedefleriyle çatışırken bulduğu modern dünyada geçen bir hikayeyle karşı karşıyayız. Onlar, bir yandan iş hayatındaki tutkularını ilerletme çabası içerisindeyken bir yandan da karşılıklı duygularıyla baş etmeye çalışıyorlar. Bu karmaşık durum, seyircilerin kendi hayatlarından kopuk olmayan, hatta belki de çok tanıdık bir durumu hatırlatıyor. Bir yandan iş dünyasının gittikçe artan talepleri, diğer yandan korumaya çalıştıkları kişisel ilişkileri arasında sıkışıp kalan çift, aşk ile kariyer arasında bir denge bulmaya çalışıyorlar. Gelgelelim, bu modern dönem çiftinin hikayesine geçmişten bir aşk hikayesi ışık tutuyor. Bu eski çağdan kalan hikaye, zamana meydan okuyor ve güncel çiftimizin içinde bulunduğu durum için belki de bir çözüm sunuyor. Elbette, bu eski hikaye modern dünyada uygulanabilir mi, işte bu nokta tartışmalı. Ancak eski zamanlardan günümüze ulaşan bu aşk hikayesi, çiftimize ve belki de tüm izleyicilere, duygular ve hırslar arasında nasıl bir denge kurulabileceği konusunda bazı bilgelikler sunabilir. Görsel anlatım ve oyunculuk bakımından güçlü olan bu film, izleyicilerine, yaşamlarında aşk ve kariyer arasında denge kurma konusunda yeni bir bakış açısı sunuyor. Yani bir yandan izleyicinin kendinden bir şeyler bulabileceği bir hikaye anlatılırken, diğer yandan da modern dünyanın karmaşıklıklarını anlamak için bir yol sunuluyor. Bu tür bir iç içe geçmiş anlatının sinema dünyasında nadiren görülmesi, filmin izleyicileri üzerinde büyük bir etki bırakabileceğinin kanıtıdır. İçinde yaşadığımız modern dünyanın zorluklarına ışık tutan bu film, aynı zamanda geçmişten öğrenilecek dersleri de seyirciye sunuyor.