"İkinci Dünya Savaşı'nın vahşi koşullarında yaşam mücadelesi veren ve bir an evvel babasını evine getirmek için her şeyi göze alan sekiz yaşındaki bir çocuğun hikayesine odaklanan bu film, aile bağlarının ve babayla oğul arasındaki sevginin öneminin altını çiziyor. Filmde, babasının savaşta olduğunu ve evinde onu bekleyen küçük bir oğlu olduğunu bilmeyen bir adamın hikayesi anlatılıyor. Ancak, bu küçük boy bile, babasını tekrar eve getirmek için dünyadaki tüm gücünü kullanmaya adamış durumdadır. Zaman zaman izleyicinin kalbini burkan bu hikaye, babasını savunmak ve korumak için her riski göze alan bu genç çocuğun cesareti ve azimli iradesini gözler önüne seriyor. Filmin ana temasını oluşturan baba-oğul arasındaki bu sevgi, tarif edilemez bir düzlemde ele alınmıştır. Bir babanın çocuğuna olan sevgisi ve bir çocuğun babasına olan sevgisi, savaşın dehşet verici atmosferinde bile ayakta kalabilmektedir. Hikayedeki duygusal derinlik, izleyiciyi bir yandan acımasızlığı ve adaletsizliği gözler önüne sererken diğer yandan bir aile olarak bir arada kalma ve sevdiklerini koruma dürtüsünün gücünü gösteriyor. Her ne kadar ana tema sevgi üzerine olsa da, film aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı'nın dehşetlerini de gözler önüne seriyor. Sekiz yaşındaki çocuğun masumiyeti ve babasına olan sevgisi, savaşın soğuk ve acımasız yüzü ile kontrast oluşturarak izleyiciyi derinden etkiliyor. Bu çarpıcı hikaye, savaşın çirkin yüzünü ve insanlığın sevgi ve aile bağları karşısında ne kadar dayanıklı olduğunu gösteriyor."