İrlanda'da bir müzik festivaline doğru yola çıkan yeni bir çiftin hikayesini anlatan bu film, bir psikolojik gerilim ve korku ögesi barındırıyor. Genç ve heyecanlı çift, öncelikle gezip tozmak, yeni insanlarla tanışmak ve elbette güzel müzik dinlemek için bu festivali hedef seçmişler. Ancak ne yazık ki, festival yerine ulaşmaları beklenenden çok daha karmaşık ve korkutucu bir hal alıyor. Rotalarını kaybeden çift, hiç ummadıkları bir anda bilinmeyen bir sebep ya da amaca hizmet eden bir eziyetçinin insafsız avı haline geliyor. Film boyunca bu hikayeyi izlerken, izleyenin içine korku ve gerginlik tohumları ekiliyor. Beklenmedik olay örgüsü ve iyi çizilmiş karakterlerin yanı sıra filmin atmosferi de gerilimi arttırıyor. İrlanda'nın soğuk ve sık ormanları, belirsizliğin ve bilinmeyenin korkunç yüzünü seyirciye hissettiriyor. Seyirciye adeta "ne olacağını asla bilemezsin" mesajını veren film, rahat bir izleme deneyimi sunmuyor. Onun yerine sizi sürekli tahmin yapmaya ve gerilimin doruk noktasında tutmaya çalışıyor. Kısacası, bu film, izleyiciye karmaşık bir hikaye sunuyor; bir yandan insan ilişkileri, zor durumlar ve stres anlarına dair incelemeler yapıyor, diğer yandan da beklenmedik bir korku ve gerilim öyküsü anlatıyor. Bu nedenle, psikolojik gerginlik ve korku seviyorsanız, bu filmi izlemeyi düşünebilirsiniz. Her ne kadar rahatsız edici olsa da, hikayenin özgünlüğü ve akıcı anlatımı, seyirciyi perdeye kilitleyecek nitelikte.