Sinema dünyasının etkileyici karakterlerinden Jesse James’in hayatını, ona hayran olan Robert Ford’un gözünden anlatan bu film, dikkate değer bir drama sunuyor. Çocukluğundan beri Jesse James'i idolize eden Robert Ford, Missouri'nin kanun kaçağı olan bu adamın yeniden canlanan çetesine katılmak için büyük çaba sarf ediyor. Ancak, zamanla bu çetenin liderine karşı bir kırgınlık ve hınç hissi geliştiriyor. Film, Jesse James ve Robert Ford arasındaki karmaşık ilişkiyi detaylı bir şekilde işliyor. Ford'un James'e olan hayranlığı ve daha sonra gelişen kin duygusu, etkileyici bir psikolojik analiz oluşturuyor. Klasik bir kahraman-hayran öyküsünün ötesine geçerek, insan ruhunun karanlık köşelerine ışık tutuyor. James’in çekiciliği ve karizmasının altında yatan tehlikeli ve öngörülemeyen doğa, Ford'un hayal kırıklığına uğramasına yol açıyor. Sonuç olarak, bu film izleyicilerine klasik bir Batı filminden beklenenden çok daha fazlasını sunuyor. Kurgusal bir karakteri değil gerçek bir tarihi figürü, ve ona hayranlık duyan bir adamın duygusal dönüşümünü merkeze alıyor. Film, ek olarak, Jesse James ve Robert Ford'un karmaşık ve çalkantılı ilişkisini sorgulayarak, kahramanlaştırmanın tehlikelerini ve hayal kırıklığı yaratma potansiyelini ortaya koyuyor.