Alışılmışın dışında özellikle sakin ve nezaket içinde hayatını sürdüren iş adamı Sandy Patterson'ın, kimlik hırsızlığına uğrama ve bu durumun hayatını karartma hikayesi, Denver'dan Florida'ya uzanan yolculuğu ile beyaz perdeye aktarılmış. Patterson, emeklerinin meyvesini haksız bir şekilde elinden alıp, söz konusu hırsızlık sayesinde gönlünce eğlenen fakat dış görünüş itibariyle zararsız görünen kadını bulup yüzleşmek için bu yolculuğa çıkmaya karar verir. Bu yolculuk süresince, Patterson'ın ne tür engellerle karşılaştığı, kimlik hırsızının gerçekte kim olduğu ve onunla nasıl başa çıkacağı konuları işleniyor. Filmin önemli bir kısmında, Patterson'ın içinde bulunduğu bu durum nedeniyle yaşadığı maddi ve manevi çöküşlerin etkileyici bir şekilde betimlenmesi, seyirciyi derinden etkiliyor. Filmin yönetmeni, Patterson'ın hikayesini hem duygusal bir perspektiften hem de mizahi bir yaklaşımla aktarıyor. Bu kimlik hırsızı kadın karakterinin, başta zararsız gibi görünen fakat sonradan Patterson'ın hayatını altüst eden kişi olarak ortaya çıkması, izleyiciyi şaşırtıyor. Patterson'ın bu zorlu yolculuğu ve sonrasında gerçekleşen olaylar, modern toplumun kimlik hırsızlığı sorununu eğlenceli bir dille ele alırken, aynı zamanda izleyicisine önemli bir mesaj veriyor.