Kaybolma bir dava dosyası. İki dedektifin üç tanığı sorgulayarak çözüme ulaşma çabası.Matt Shapira'nın yönetmenliğini yaptığı filmde olayların akışıyla davanın çözümü aynı anda yürütülmüş. Benzer kurguları belki defalarca izledik ancak Shapira'nın akışı sakince hiçbir detayı kaçırmadan ve izleyicinin merakını canlı tutan harika bir akış olmuş. Dedektifler olayı çözmeye çalışırken ayna anda yaşananları da perdede izliyoruz. Açılış sahnesinde bir araya gelen dört kişi açık denizde tekneyle geziye çıkıyor. Bir tanesi geri dönmüyor. Dedektif Park (Reggie Lee) ve Bailey (Guy Wilson) geri dönen üç arkadaşı sorgulayarak George'un (Matthew Marsden) ortadan kaybolmasını araştırıyor. Son kitabını bir yayınevi için bitirmek üzere olan George ve karısı Isabelle'in (Cortney Palm) onuncu evlilik yıldönümleridir. Tekneyle denize açılmayı planlayan çitf yanlarına arkadaşları Cecile (Jemma Dallender) ve Blake'i de (Hutch Dano) alır. Issız bir koyda hepbirlikte eğlenirler ancak sabah uyandıklarında George ortalıkta yoktur. Karakterlerimiz filmin başında açıkça ifşa ediliyor. Varlıklı, ne yaptığını bilen bir ana karakter, kıskanç bir eş, genç ve güzel bir kız ve ana karakterin sahip olduklarını elde etmek isteyen yakın bir dost. Acaba ortada bir cinayet mi var? Yoksa George kayıp mı oldu? Cinayet varsa nasıl ve kim, hatta kimler tarafından planlandı? Deketkiflik filmlerine ilgi duyuyorsanız ekran başına. Kendinizi Shapira'nın akışına bırakın ve dedektiflerle birlikte davayı çözmeye başlayın, iyi seyirler.