Paris, yazın sıcak nefesini hissettirdiği 1979 yılı. Anne, alt düzey, ucuz gay pornografi filmlerinin bir yapımcısıdır. Ancak hikaye, Lois, hem montajcısı hem de hayat arkadaşı olan kişinin onu terk etmesiyle başlıyor. Lois'in yolunu tuttuğu bu eşikten sonra Anne, onu geri kazanmak için daha iddialı bir film yapma çabasına girer. Bu filmde, ekranlara alışılmadık bir renk getirecek olan parlak ve hiperaktif karakter Archibald ile işbirliği yapar. Bu işbirliği, bir yandan Anne'in Lois'i geri kazanma arzusunu perçinlerken, diğer yandan da kendi sanatsal vizyonunu keşfetmesine yardımcı olur. Önceleri bütçe kısıtlamaları nedeniyle düşük kalite yapımların içinde kendini bulan Anne, Lois'i geri kazanma çabasıyla birlikte sinemanın sınırlarını zorlayan, normları yıkıcı ve cesur bir yapımcıya dönüşmeye başlar. Bu hikaye, içinde barındırdığı dramatik çatışmalar, karışık ilişkiler ve sinema sanatına dair sorgulamalar ile birlikte izleyiciye beklenmedik bir ziyafet sunuyor. Anne'in profesyonel ve duygusal yolculuğu, gay filmlerin altın çağında geçen bu dönem drama filmi, aşkın, tutkunun ve sanatsal ifadenin karmaşık dinamiklerini ustaca işliyor. Ayrıca, belki de en çok, gerçek bir aşk uğruna ne kadar ileri gidilebileceği ve insanın kendi değerini nasıl keşfedeceği gibi evrensel temaları cesurca ele alıyor.