Bu hikaye, bir sıradan insanın komik bir şekilde anlatıldığı, hükümet kayıtlarında yanlışlıkla ölü ilan edildikten sonra varlığını kanıtlamak için yaşadığı zorlukları konu alıyor.

Başroldeki karakter, hükümet kayıtlarında yanlışlıkla ölü ilan edilmesinin ardından hayatta olduğunu kanıtlamak için çılgınca bir mücadele içine girer. Ancak bu, hiç de kolay bir süreç değildir. İnsanların ona inanması için deliller sunmalı, tanıklar bulmalı ve resmi belgelerle yetkililere başvurmalıdır.

Ancak asıl zorluk, insanların ona inanmaması ve onu sürekli ölü olarak görmek istemeleridir. Bu durumda, komik ve absürt olaylar yaşanır. Örneğin, başkalarının onu görmemesi veya ona inanmaması gibi durumlarla karşılaşır. Hatta bazıları ona hayalet damgasını vurur ve onu korkutmaya çalışır.

Ancak kahramanımız pes etmez ve gerçek kimliğini kanıtlamak için her türlü yola başvurur. Bu süreçte, esprili ve zekice tasarlanmış sahnelerle izleyenleri güldüren ve düşündüren bir hikaye ortaya çıkar. Kahramanımızın gösterdiği inanılmaz azim ve yaratıcılık, izleyicileri etkiler ve onun yanında yer alır.

Bu film, sıradan bir insanın bürokratik dünyada yaşadığı sıkıntıları ve absürt durumları hicivleyerek anlatır. Hükümetin hatalı kayıtları nedeniyle yaşanan bu komik trajedinin ardından, kahramanımızın gerçek varlığını kanıtlama mücadelesi, izleyenlere hem eğlence hem de düşündürme sağlar.

Sonuç olarak, bu hikaye, gerçekliğini kanıtlamak için sıradan bir insanın yaşadığı güçlükleri hicivleyen komik bir film olarak öne çıkıyor. Başkahramanımızın azmi ve yaratıcılığı, izleyicileri güldürürken aynı zamanda onlara da ilham veriyor. Bu absürt ve eğlenceli hikaye, insan doğasının karmaşıklığını ele alırken bürokrasinin absürt yanlarını da eleştiriyor.