1940'ların Amerika'sında Virginia'daki büyükannelerinin evinde genç bir kız ve kardeşi ergenliğe geçişlerini yaşarlar. Karakterlerin çocukluktan yetişkinliğe geçiş sürecinde yaşadıkları bu öykü, sıradan bir hikaye gibi görünebilir. Ancak bu genç kız ve kardeşi, keskin zekaları ve farklı bakış açılarıyla büyüdükçe hayatın zorluklarını ve güzelliklerini keşfederler. 1940’ların sıcak ama bir o kadar da zorlu Virginia'sında, büyükannelerinin evini, hayatın tüm zorluklarına karşı bir sığınak olarak kullanırlar. Büyükannelerinin verdiği orijinal değerler ve hayat dersleri, kişiliklerini ve yaşamlarını şekillendirir. Aile bağları, yaşamın acı-tatlı gerçekleri, büyüme sancılarının, düşlerin ve hayal kırıklıklarının çarpıcı bir tasviri olan bu hikaye, dikkatlice dokunmuş bir sosyal tabloyu iç içe geçmiş kısa hikayelerle sunar. Bu film, yaşamın anlamını aramak, aidiyet hissetmek, sevgi, kayıp ve gelişim üzerine yoğunlaşır. Sadece genç bir kızın ve kardeşinin büyüme hikayesi değil, aynı zamanda bir ailenin ve belki de bir ülkenin gelişim öyküsünün de izlerini taşır. Bu yapıt, 1940'ların sosyo-politik atmosferinin bir yansımasıdır aynı zamanda. Film, o dönemin toplumsal değerleri, normları ve beklentileri üzerinden bir insanlık durumunu tartışıyor. Bu güçlü hikaye, izleyicisi üzerinde kalıcı bir etki bırakmayı başarıyor. Her yaştan izleyiciyi içine çeken bir hikayeyle 1940'ların Virginia'sının atmosferini ve duvarlarının ardındaki gerçekleri gözler önüne serer. Karakterlerin hayatındaki bu dönüm noktası, bir genç kızın ve kardeşinin büyüme hikayesi ve onların bu süreçte nasıl olgunlaştığını anlatırken, içinde bulundukları dönemi ve toplumu da başarılı bir şekilde yansıtıyor.