Film değerlendirmesi yapma konusunda oldukça seçici biri olduğumu belirtmek isterim. Bu sefer ki değerlendirmem, Amerikalı ve Çinli partnerleriyle büyük bir siber suç çetesini Amerika'da, Hong Kong'da ve dünyanın farklı yerlerinde kovalayan izinli bir suçlu olan Nicholas Hathaway (Chris Hemsworth) ile alakalı kısmi bilgiler içerecek.

Film, izleyiciye Hathaway'in bu karmaşık dünya çapında siber suç çetesini avlama hikayesini anlatıyor. Ancak bu süreçte, sadece kendi hayatını değil, aynı zamanda partnerlerinin hayatını da riske atıyor. Filmin bu aspekti, izleyicinin sürekli bir gerginlik içinde olmasını sağlıyor.

Sinema salonunda otururken sürekli aklınıza gelen "Acaba ne olacak?" sorusu, size kendinizi filmdeki karakterlerin yerine koyma fırsatını veriyor. Bu durum, filmin atmosferini daha da gerçekçi kılmış.

Bunların yanı sıra, filmde kullanılan teknolojik unsurlar ve siber suçlar hakkında verilen bilgiler, izleyicinin konu hakkında daha fazla bilgi edinmesini sağlıyor. Ancak bu bilgilerin yanı sıra, film aynı zamanda suç, adalet ve insanlık hakkında da derin bir bakış açısı sunuyor.

Sonuç olarak, Nicholas Hathaway'in hikayesi, izleyicisine karmaşık bir dünyanın iç yüzünü gösterirken, aynı zamanda siber suçlar konusunda da genel bir fikir veriyor. Bu nedenle, bu filmi izlerken kendinizi hem bir aksiyon filmi izlerken bulabilir, hem de bilgisayar ve internet güvenliği konularında derin bir düşünceye dalmış olabilirsiniz.