April, kelimelere tutkusu ve şiir yeteneği olan genç bir kadındır. Sessiz tavrına rağmen, yazılarıyla dünyaya damgasını vurmaya kararlı. Bir gün yerel bir açık mikrofon gecesine katılırken, sözleri ve melodileri seyirciyi büyüleyen yetenekli bir müzisyen olan Senandika ile tanışır. April ve Senandika, farklı sanatsal geçmişlerine rağmen, ortak yaratıcılık sevgileri ve dünyada bir fark yaratma arzuları üzerinden hızla derin bir bağ kurarlar. Birlikte daha fazla zaman geçirdikçe birbirlerinin sanat biçimlerini keşfetmeye başlarlar ve bu süreçte yeni ilhamlar bulurlar. Ancak aralarındaki bağlantı, paylaşılan bir sanat sevgisinden daha derine iner. Senandika'nın felsefesi ve ilkeleri, April'ı yeni şekillerde düşünmeye ve dünyayı farklı bir perspektiften görmeye zorlar. Onu rahatlık alanının ötesine geçmeye ve yazarken risk almaya teşvik eder.