Evlenmek üzere olduğu adam konusunda tereddütler yaşayan genç bir kadın, düğün gününde ailesinin kırsalda bulunan malikanesinin üst katında endişe içinde dolanıp duruyor. Alt katta ise nişanlısı ve eski sevgilisi gittikçe artan bir kaygı içerisindeler. Bu basit cümlelerin ortaya koyduğu hikaye, seyirciyi peşinden sürükleyecek bir dramın başlangıç noktasını oluşturuyor. Hikayenin kalbi, kırsal bir malikanede, genç bir kadın ve onun karmaşık duygusal dünyası üzerine kurulu. Bu genç kadın, evlilik adına atacağı bu önemli adımda, sürekli olarak kalbinin sesini dinlemekle mecburiyet ve toplum baskısının çizdiği çerçeve arasında kalmış bir durumda. Kendi hislerine ve iç sesine rağmen, yanlış bir adamla evlenmek üzere olduğunu düşünen bu genç kadın, düğün gününde yalnızlığı ve kararsızlığı ile baş başa kalıyor. Öte yandan alt katta, onu bekleyen nişanlısı ve ondan vazgeçemeyen eski sevgilisi arasında da hikaye ilerliyor. Nişanlısı, onun duygusal tereddütlerini hissetmesine rağmen ne yapacağını bilmez halde; eski sevgilisi ise onu geri kazanmak için bir yol arayışında. Her ne kadar üçgenin farklı köşelerinde bulunsalar da, hepsi aynı gerilim çizgisinde ilerliyor ve seyirciye bu duygusal karmaşanın içine çekmeyi başarıyor. Bu film, aşk, korku ve belirsizlik arasındaki çizgiyi incelikle yansıtıyor. Evlilik kararı ve aşk üçgeni ile örülen hikaye, seyirciye, modern insanın duygusal çatışmalarını, tereddütlerini ve korkularını etkileyici bir şekilde sunuyor.