2017 yılında gösterime giren komedi ve dram filmi Babylon Sisters’ın yönetmen koltuğunda Gigi Roccati oturmaktadır. Filmin senaryosunu ise Gino Pennachi, Andrea Iannetta, Giuliia Lousie Steigerwalt ve Gigi Roccatti birlikte kaleme almışlardır. Filmin karakterlerini canlandıran oyuncular arasında Lorenzo Acquaviva, Renato Carpentieri, Nav Ghotra ve Amber Dutta bulunmaktadır.
On iki yaşındaki Kamla (Amber Dutta), İtalya'nın Trieste kentinde, ailesi Shanti (Nav Ghotra) ve Ashok (Rahul Dutta) ile birlikte harap bir apartmanda yaşamaktadır. Binanın sakinleri, Doğu Avrupa, Türkiye, Çin ve Hindistan gibi uzak bölgelerden İtalya'ya ve diğer Batı Avrupa ülkelerine gelen yeni göç dalgalarını temsil etmektedir. Bunun tek istisnası, komşularını kedilerini yemekle ve genellikle mahalleyi mahvetmekle suçlayan emekli bir öğretmen olan Profesör Leone (Renato Carpentieri) adlı yaşlı adamdır. Ev sahibi Zacchigna (Lorenzo Acquaviva) binadaki herkese tahliye bildirimlerini sunduğunda sakinlerin hayatları altüst olur ve buna İtalyan profesör de dâhildir. Binadaki kadınların bir araya gelerek hangi haklara sahip olduklarını öğrenmek ve ailelerini korumak için neler yapabileceklerini ve yapmaları gerektiğini öğrenmeleri gerekmektedir yoksa sokaklarda kalacaklardır.
Kamla rolünde Amber Dutta, bu filmin sağlam çekirdeğini oluşturmaktadır. Göçmenlerin çocuğu olarak Kamla, genellikle iki kültür arasında, ebeveynlerininki ve benimsedikleri anavatanları olan İtalya arasında bir köprü görevi görmektedir. Kamla’nın babası geçimini sağlamakta zorlanmaktadır ve genellikle karısına ve kızına karşı katı bir tavrı vardır ve bu tavrını korur, eski alışkanlıklarını bırakmaya isteksizdir. Ancak, Kamla'nın, Profesör ile vakit geçirmesini istemediğini söylediğinde bile bunun büyük ölçüde temelsiz olan korkulara dayanmakta olduğunu ve yaptığı şeyin onlara olan sevgisinden başka bir nedeni olmadığını ortaya koyar.
Profesör, Leone'yi ırkçılık için tek notalık bir günah keçisi yapmak filmin başlarında kolay olsa da, film onun büyümesine de olanak tanıyor ve sonunda binanın diğer tüm sakinleriyle aynı kaderi paylaşması ile kendisini onlar gibi aynı gemide bulur. Kamla ondan ödevine yardım etmesini istediğinde, aralarında nazik ve tatlı bir ilişki gelişir ve Profesör, çok sevdiği müziği ve şiiri onunla paylaşırken Kamla'ya yeni evine dair birkaç fikir verir.