Eski parlak günlerini geride bırakmış, artık solgun bir country müzik müzisyeni, hayatında yanıltıcı bir aşk deneyimi yaşarken, çözülmesi gereken karmaşık yaşamını tekrar gözden geçirmek zorunda kalıyor. Bu karmaşık yaşam, sürekli bir boşluk hissi ve geçmiş başarılarından yoksun bir var oluşu içeriyor. Başarısız bir romantizm, onu hem içsel bir yolculuğa çıkarmakta hem de yaratıcılığına, müziğine yeni bir soluk getirmekte. Kendi iç savaşının ortasında, müzisyenimiz, hayatını yeniden değerlendirmenin, belki de en kaçınılmaz olduğu anlardan birinde bulur kendini. Şüphesiz bu süreç içerisinde aşkın ona kazandırdıkları da oluyor. Belki de ilham veren bu aşk sayesinde müzisyen karakterimiz, geçmişinin gölgesinden sıyrılarak tam anlamıyla bir doğuş yaşıyor. Hem sanatının hem de kişiliğinin yeniden şekillendiği bu yaşama dair hikaye, izleyiciyi de derinden etkileyebilecek bir drama vaat ediyor. Bir yaşam yeniden değerlendirilirken, aşkın ilham verici gücünün de altını çizen bu hikaye, gerçek bir kişisel dönüşümün nasıl sağlanabileceğini gözler önüne seriyor. Azim, tutku ve aşkın, bir insanın hayatını nasıl değiştirebileceğine dair bu öyküyü izlemek, her sinemasever için büyük bir deneyim olacak.