Ugo Conti, karizmatik bir İtalyan aristokrat ve etkileyici bir sosyal medya figürü olarak tanınır. Bu büyüleyici karakter, sosyal statüsü ve cazibesi sayesinde birçok kişiyi etkileyebilme yeteneğine sahiptir. Ugo, bu kez büyüleyici kişiliğiyle ve lüks yaşam tarzıyla adını duyurmak üzere Meksika'ya yolculuk eder. Burada, kendisini Meksika'nın üst tabakasına tanıtır ve onların dünyasında hızlıca yer edinir. Etkileyici İtalyan aristokrat, bu yeni ortamda kısa sürede çok sayıda insanın dikkatini çeker ve onları etkilemeye başlar. Meksika'nın yüksek sosyetesinde geçirdiği zaman boyunca, Ugo, eski aşkı Frida Becker ile yollarının tekrar kesişeceği bir ortama girer. Frida, Ugo'nun geçmişteki aşkıdır ve karşılaşmaları ikisi için de sürpriz bir karşılaşma olur. Bu karşılaşma, Ugo için beklenmedik bir şekilde, politik çekişmelerin ve güç savaşlarının merkezinde bulacağı bir dizi olayın başlangıcıdır. Ugo, kendini bir anda hem eski duygularının verdiği karmaşa içinde bulur hem de politik oyunların ortasında bir piyona dönüşür. Bu durum, Meksika'daki sosyal çevrede beklenmedik olayların gelişmesine neden olur. Ugo Conti'nin bu karmaşık ortamda nasıl bir yol izleyeceği ve duygularıyla birlikte politik entrikaların üstesinden gelip gelemeyeceği, filmin en merak uyandırıcı unsurlarından birini oluşturur. Herkesin dikkatini çeken bu hikaye, izleyiciyi büyüleyici bir sosyal ve kişisel maceranın içine çekiyor.