Bir ailenin yaşadığı acı ve yüzleşme sürecini konu alan bir filmle karşı karşıyayız. Yitirdikleri kız kardeşlerinin anılarını birleştirmek ve eşyalarını toplamak için ülkede bir yolculuğa çıkan bu aile, izleyiciye hem aile bağları hem de yasla başa çıkmak üzerine düşündürücü sahneler sunuyor. Film, aile fertlerinin her birinin yitirdikleri kadına dair hatıralarını, duygusal yüklerini ve bu zorlu süreçte birbirlerine olan bağlılıklarını detaylı bir şekilde ele alıyor. Ani ve beklenmedik bir kaybın ardından ortaya çıkan hüzün, öfke ve kabullenme durumlarına dair etkileyici bir portre çizen bu yapım, aynı zamanda bir yol filmi olma özelliği taşıyor. Ülkeyi boydan boya geçerken her bir durakta farklı bir hikaye, farklı bir anı ve farklı bir yaşam kesitiyle karşılaşan karakterlerin bu süreçte nasıl büyüdüğünü, nasıl değiştiğini görme fırsatı buluyoruz. Hem dramatik yoğunluğu, hem de içerdiği yaşam dersleri ile bu film, izleyiciyi derinden etkileyen bir yapıya sahip. Kayıp, aile bağları ve kişisel yüzleşmeler üzerine kurulu bu etkileyici hikaye, izleyen herkesi kız kardeşlerini ve onun anılarını toparlamak için çıktıkları bu yolculukta ailenin yanında hissettiriyor. Bu film, aynı zamanda yas sürecinin tüm zorluklarını ve aynı zamanda bu süreçte insanları bir araya getiren güçlü duygusal bağları da büyük bir ustalıkla gözler önüne seriyor.