Bir başarılı savunma avukatının eşi, 1988 yılında ABD Deniz Kuvvetleri'nde farklı bir isim altında El Salvador'da 9 köylüyü öldürmekle suçlanarak tutuklanır. Eşi adına askeri mahkemede savunma yapar ve durumu araştırır. Acaba kocası kurban mı? Bu, bir hukuk draması ve askeri suç filmi karışımı gibi görünen karmaşık bir hikaye. Hikaye kahramanımızın, kocasının masumiyetini kanıtlama mücadelesini ve olayları araştırma sürecini merkezine alıyor. Ayrıca, bu süreç boyunca karşılaştığı zorlukları ve engelleri, bazen kişisel bazen de profesyonel hayatında yaşadığı çekişmeleri de anlatıyor. Filmin belki de en çarpıcı yönü, eşinin suçlandığı olayların gerçekleştiği tarih ve yer. 1988 yılında El Salvador, oldukça karışık ve tehlikeli bir yerdi. Bu dönemde orada olan bir ABD Denizci'nin eylemleri, tarihsel ve politik bir çerçeveye oturtuluyor. Bu bağlam, hikayeye gerilim ve heyecan katar. Avukatın eşini savunması sadece hikayenin bir yönü. Diğer yandan, durumu araştırırken karşılaştığı çelişkiler ve belirsizlikler, hikayeyi daha karmaşık ve ilginç bir hale getiriyor. Kimi zaman, kocasının suçların üstesinden gelmeye çalışırken, kendi kariyeri ve itibarı tehlikeye giriyor. Ayrıca, kocasının gerçekten suçlu olup olmadığını, ya da bir oyunun kurbanı mı olduğunu merak etmekten kendimizi alamıyoruz. Bu belirsizlik ve merak, hikayeyi daha da çekici hale getiriyor. Sonuç olarak, bu filmde beklenmedik bir suç ve bir avukatın, kocasının masumiyetini kanıtlama çabaları ile birlikte yaşadığı dramatik olayları izlerken, hem heyecanlanıyor hem de düşündürülüyoruz. Bu yapıt, izleyiciyi sadece bir hikayenin içine çekmekle kalmıyor, aynı zamanda onları tarihsel olaylar ve hukuk sistemi hakkında düşünmeye teşvik ediyor.