Bir adam yıllar sonra evine döner ve karşısında, kardeşinin çocuk yaşta evlendirilip yıllar içinde büyüyen ve terk edilmiş gelini bulur. Anavatanı olan köy ise esrarengiz ölümlerle sarsılmıştır. Film, bu esrarengiz tabloyla açılıyor. Yılların onu değiştirip olgunlaştırdığı adam, belki de hayatının en büyük sürprizlerinden biriyle karşılaşır: Küçük bir çocuk olarak evlendirilen ve daha sonrasında terk edilen yeğeni, artık genç bir kadındır. Olgunlaşmış, güçlenmiş ve yetişkin bir kadın olmuştur. Ancak bu değişim, onun hayatındaki acılara ve zorluklara son vermemiştir. Yeğenin yaşadığı travmalar, aile içindeki ilişkileri ve toplumsal normları sorgulayan bir çerçevede anlatılmaktadır. Diğer yandan, filmde adım adım izleyiciyle paylaşılan bir diğer mesele ise, adamın atalarının yaşadığı köyde yaşanan esrarengiz ölümlerdir. Köydeki bu trajik olaylar, izleyiciyi gerilim dolu bir atmosfere sürüklüyor ve merak uyandırıyor. Bu olaylar, aynı zamanda, filmin ana temasını oluşturan “geri dönüş” kavramına yeni bir boyut katıyor. Köydeki esrarengiz ölümler, ana karakterin geçmişiyle olan bağını sorgulamasına neden oluyor. Bu etkileyici ve düşündürücü öykü, bize hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, derin kazınmış sırların ve gizemlerin nasıl bir hikaye döngüsü oluşturabilceğini gösteriyor. Eskiyle yüzleşme, geçmişten gelen yüklerle başa çıkma ve aile içi ilişkiler gibi evrensel konuları başarılı bir şekilde işleyen bu film, izleyenler üzerinde güçlü bir etki bırakmayı başarıyor.