Sinema perdesine yeni bir öğretim sisteminin öğretim salonuna gelişi damga vuruyor. Bu sistem, özellikle erkek öğrenciler arasında büyük bir hoşnutsuzluğa neden oluyor. Gizli kapaklı bir şekilde bu sistemden kurtulmak için planlar yapmaya başlarlar. Filmin ana karakteri olan Bruno'nun planlarının asla düşündüğü gibi sonuçlanmaması ironik bir şekilde bu duruma ayrı bir boyut kattı. Ancak, bir kez daha Bruno'nun başka bir planı var. Yeni öğretim sistemi sadece çift haneli sonuçları kabul ediyor, bu yüzden bir kez bu bariyeri aştığınızda, öğrencilerin eğitimsel sınırlamalarını aştığını görüyoruz. Bu durum, sistemlerin bizi nasıl sınırladığına ve belirli düşüncelere nasıl hapsedebileceğine dair derin bir düşünceye sebebiyet veriyor. Ayrıca, Bruno'nun da dahil olduğu öğrencilerin, sistemin bu sınırlamalarını nasıl aşmayı planladıkları ilgi çekici bir nokta olarak karşımıza çıkıyor. Yani, Bruno ve arkadaşlarının bu sisteme karşı yürüttükleri mücadele, kendi baskılarından nasıl kurtulacaklarına dair bir anlatıya dönüşüyor. Başarısız olan planlarının ardından bu yeni öğretim sistemine karşı bir kez daha savaşmayı planlayan Bruno'nun hikayesi, izleyiciye özgür düşüncenin ve dayanışmanın gücünü anlatıyor. Kendinizi sınırlayan sistemlere karşı mücadele etmek, belki de filmin en önemli temasıdır. Bu bağlamda, Bruno ve arkadaşlarının hikayesi, standardize eğitim sistemlerinin bireysel yetenek ve düşünceyi nasıl sınırlayabildiğini, ancak aynı zamanda gençlerin bu sınırlamaları nasıl aşabileceğini gösteren bir hikaye haline geliyor.