Eski sevgilisinin şimdi Alzheimer olduğunu öğrendikten sonra, umutsuzca aşık bir dul, onunla yeniden bir araya gelme çabası içerisinde onun yaşlılık evine gizlice girer. Bu, hem romantik hem de trajik bir yapıya sahip bu film, en derin insan duygularını ve aşkın silinmez izlerini inceliyor. Film, eski aşkını hiçbir zaman unutamayan bir adamın hikayesini merkeze alıyor. Karısını kaybettikten çok uzun bir süre sonra, eski sevgilisinin Alzheimer hastası olduğunu öğreniyor. Bunun üzerine, onunla yeniden bir araya gelmek için her şeyi göze alıyor. Hayatının son dönemlerini geçirdiği yaşlılık evine girmek için kendini sahte bir sakin gibi gösteriyor. Bu çaresiz çaba, hem komik hem de dokunaklı anlara yer veriyor. Özellikle Alzheimer'ın getirdiği unutkanlık karşısında, adamın hala güçlü bir aşkla bağlı olduğu eski sevgilisiyle olan ilişkisini canlandırma çabaları tüm kalbinizi sızlatacak. Bu film, aşkın, hafızanın ve yaşamın acı tatlı gerçeklerine dokunmayı başarıyor. Romantizmin ve trajedinin harmanlandığı bu hikaye, bir yandan izleyicinin yüreğini burkarken, diğer yandan da umut dolu bir aşk hikayesine tanıklık etmesini sağlıyor. Kısacası, bu film, hayatın zorluklarına karşı aşkın gücünü ve direncini gözler önüne seriyor.