Halloween'in neşeli kutlamaları, genç arkadaşların yerel bir şehir efsanesinin uyarılarını görmezden gelmesi ve kasıtlı olmaksızın 'Never Knock' adı verilen korkutucu bir yaratığı serbest bırakmasıyla bir korku filmine dönüşüyor. Bir sinema eleştirmeni olarak bu filmi yorumladığımda, öncelikle kurgusu ve hikayesi ile dikkat çeken bu korku filmi, izleyicileri alışılmışın dışında, beklenmedik bir korku ve gerilim hikayesiyle karşılaştırıyor. Bu korkunç yaratık, gençlerin en büyük korkularını kullanarak onları sistematik bir şekilde takip eder ve tek tek avlar. Ancak film sadece korku ve gerilim unsurlarıyla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda gençlerin korkuları ve endişeleri üzerine dinamik bir inceleme sunuyor. Yani bu film, basit bir 'korku filmi' etiketinin ötesine geçerek psikolojik bir derinlik kazanıyor. Çevrelerinde oluşan bu korkunç olaylar karşısında gençlerin gösterdiği tepkiler ve nasıl bir strateji izleyecekleri merak uyandırıcı. Yaratıcının, gençlerin en korkunç korkularını nasıl kullanacağını ve sonrasında hangi dehşet verici sonuçların ortaya çıkacağını görmek gerçekten heyecan verici. Kısacası, bu film, sadece korku ve gerilim unsurlarını değil aynı zamanda karakterlerin psikolojik gelişimini de başarıyla işleyen bir yapım olarak öne çıkıyor.