Londra’ya kızının düğünü için gelmiş bir adamın hikayesine odaklanan bu sinema eseri, kendinizi izlerken duygusal bir yolculuğa çıkaran sıcak ve samimi bir film. Kızının düğün hazırlıklarıyla uğraşırken yaşamında yeni bir kadının belirmesiyle ruh hali değişen bu dağınık ve bir o kadar da sevimli adam, seyirciyi alıp başka bir dünyaya, kendindeki değişimi ve aşkı yeniden keşfetme çabalarını izlemeye davet ediyor. Film, kızının düğünü için gelen bu adamın, yaşamındaki bu yeni kadının etkisinde kalışını ve bu durumun hayatındaki dönüşümü oldukça başarılı, duygusal ve komik bir dille anlatıyor. Bu yeni aşkla birlikte ruhsal bir uyanış yaşayan ve yaşamına yeni bir yön veren bu adamın hikayesi, seyirciye kah güldürürken kah da gözlerini yaşartmayı başarıyor. Karakterlerin iç dünyalarının ve duygusal süreçlerinin incelikli bir şekilde işlenişi, filmin başarısını artırıyor. Filmi izlerken kendinizi ana karakterin yerine koyup onun duygusal değişimlerini, heyecanlarını ve endişelerini paylaşıyor, onunla birlikte yeni bir aşka yelken açıyorsunuz. Bu film, aşkın her yaşta ve durumda hayatımıza neler katabileceğini gösteriyor. Hem romantik, hem komik, hem de duygusal bir deneyim sunan bu yapımı, aşkla yeniden doğuşun ve hayatı dolu dolu yaşamanın mümkün olduğunu hatırlamak isteyen herkesin izlemesi gerektiğini düşünüyorum.