Hintli Kadam ailesinin hikayesini anlatan bu filmde, aile üyeleri, bir dizi olayın ardından anavatanları Hindistan'ı terk ederek Fransa'ya göç etmek zorunda kalıyorlar. Fransa'nın büyüleyici manzaraları arasında bir kasabada kendilerine yeni bir hayat kurmak için çabalayan Kadam ailesi, burada kendi restoranlarını açmaya karar veriyorlar. Restoranın konumu ise oldukça dikkat çekici. Çünkü bu restoran, Madame Mallory'nin çok sayıda Michelin yıldızı olan ve tüm kasaba tarafından tanınan, oldukça prestijli bir restoranının tam karşısına konumlandırılmış. Bu durum hem komik hem de dramatik olayların fitilini ateşliyor ve film boyunca bu iki restoran arasında bir rekabetin ve karşılaştırmanın yaşanmasına sebep oluyor. Kadam ailesinin yetenekli aşçısı Hassan ve Madame Mallory'nin mükemmeliyetçiliği, bu romantik komedinin ilgi çekici bir yönünü oluşturuyor. Daha derin bir bakışla, bu film, kültürlerarası çatışmaları ve anlayışları oldukça etkileyici bir biçimde ortaya koymaktadır. Kadam ailesinin geleneksel Hint yemeklerini Fransız gastronomisiyle karşılaştırması, iki kültür arasındaki çeşitli anlaşmazlıkları ve çatışmaları ele alırken, bunun yanı sıra her ikisi de aynı zamanda yemeklerin evrensel bir dil olduğunu anlamaktadır.