Sinema dünyasının göz ardı edilemez bir karakteri olan Marco, kız arkadaşı Dana'nın ilk çocuklarını dünyaya getirme süresi daralırken iş bulma konusunda amansız bir mücadele veriyor. Ancak Marco'nun bu çıkmazı, film boyunca seyirciye hissettirdiği baskıyı da artırıyor. Marco'nun çaresizliği ve zamanla yarışı, filmi izleyen herkesin kalbine bir yara olarak kazınıyor. Marco, bir yandan hayatının en büyük sorumluluğunu üstlenme noktasında, bir yandan da geçimini sağlama çabası içinde. İş bulma telaşı onu adeta yiyip bitiriyor. Durumunun aciliyeti ve bu zorlu sürecin baskısı, çaresizlik karşısında ne yapacağını bilemeyen Marco'nun aklını olumsuz anlamda etkiliyor. Baba olacak olmanın heyecanı ve korkusuyla yoğrulmuş, aynı zamanda geçim derdiyle cebelleşen bir adamın çıkmazı olarak konuyu ele alan bu film, izleyiciyi derinden etkileyip, insanın içini burkan bir drama sunuyor. Marco'nun zihinsel çöküşünü ve zamanla olan savaşını izlerken, seyirci de tıpkı kahramanımız gibi stres ve endişe dolu dakikalar yaşıyor. İzlerken hem merak ediyor, hem de onunla birlikte umut ediyoruz. İşte böyle karmaşık duygular içerisinde Marco'nun hikâyesini izliyoruz.